Yıl Gerçekten Bitti mi?
Bir yılı
daha geride bırakıyoruz. Yılın bittiğini son rakamın 7’nin 8’le yer
değiştirmesinden değil de yıl sonu hesaplamaların yapılmasından hissediyorum.
Neticede her zaman öyle olmuyor muydu? Rakamlar istediği kadar yer değiştirsin,
büyüdüğümü de olgunlaştığımda hissediyorum her zaman. Yaş olmuş 18,19,20,21… ne
kattığıyla ilgili geçip geçmemesi. Yıl olarak 17’den 18’e atlıyoruz diyelim. Ne
değişecek ki? Mesela eğitimi sistemi
daha iyi olacak mı ülkede? Hadi biri bana bunun cevabını versin! İşsizlik,
kadın cinayeti, ekonomi vs. düzelecek mi? Bilemiyorum. Yılın geçmesi gerçekten
önemli mi?
Önceki
yıllarda yazdığım yılbaşıyla ilgili bir yazıda ‘’ Gelirken sevinçle karşıladığımız zamanı giderken adını bile
anmıyoruz.’’ demiştim. Yine
aynısının olacağından hiç şüphem yok. Televizyon ekranlarında sazlı-sözlü
eğlenceler olacak, Taksim meydanında kutlama olacak mı olmayacak mı sorunsalı
yaşanacak yine, yeni yıla giren ilk ülkeyi merak edeceğiz, yeni yılın ilk
bebeğini tanıyacağız, içki-meze çeşitlerini düşüneceğiz, yemekler yenecek,
inceden bir kutlama telaşı yaşanacak. Birileri ise hiç kutlamayacak sıradan bir
gün diyecek. Birileri yeni bir yıldan yine umutlarla bahsedecek. Yeni yılın
barış, huzur, mutluluk getirmesini dileyecek ümitli bir şekilde. Yeni yıl yeni
zamlarını getirecek, hüzünlü bir tanışma yaşanacak yeni fiyatlarla. ‘’Nerden çıktı lan bu şimdi?’’ homurdanmalarına
karışacak ve bir dal sigara daha yakılacak… Yeni yıl gelecek, gelecek bir yenisi daha…
Televizyon dizisi
düşünün, düşündünüz mü? Evet… İşte
dizinin yeni bölümüne geçmek gibidir yeni yıla girmek. Dizinin konusunu,
türünü, karakterlerini, temasını, olaylarını vs. siz gayet yakından
biliyorsunuz zaten. Yeni bir yıla geçince yeni bölümünü izlemiş oluyorsunuz.
Yeni bir yıla geçince de kaldığımız yerden devam etmiyor muyuz? Aynısı
işte. Dizi kimine göre Avrupa Yakası
gibi geçiyor, kimisine göre Yaprak Dökümü gibi…
****
Bu yılın
bitişini yıl sonu değerlendirmelerinde, kapanış raporlarında, neler olmuştu da
görüyorum. Şu ay şu olmuştu deyince bellek geriye doğru gidiyor. Ama merak
etmeyelim sayıda değişimler her zaman olur. Sayıların değişmesinden ziyade
yaşantıların değişmesiyle yeni yıl gelir. Ve o zaman kutlamaya da gerek kalmaz
çünkü zaten gelmiştir. Sonra da düşünmek gerekilir, neler geldi neler gitti?
Önce kafada bir bilanço hesabı yapılır kabaca. Eksiler çoğaldıkça zararla,
artılar çok varsa karla kapatmış oluyoruz. Ve her sabah rakamların değişeceğini
biliyoruz. İsterse çok kötü olsun şartlar. ‘’Bizi
de üzdüler ama sabah gelip dükkanı açtık’’ diyecek iç ses. Mutlu da olsak, üzülsek de sayılar da
değişecek, yaşantılar da… Yıl gelecek de gidecek de…
2016 kötü
geçmiş olsa da 2017’ye umutla karşıladıysak…
Senin de
başın kel değil 2018… seni de umutla karşılarız yine de…
Gel bakalım J
Gözüm
üstünde haberin olsun!
Yorumlar
Yorum Gönder
ne düşünüyorsun?