Eskiden Daha Güzeldi
Eskisi gibi tat vermeyen şeyler…
Bir kere şu bir gerçek, kolay ulaşılabiliyorsa istediğin şey –artık
her neyse- pek bir tadı kalmıyor aslında. Kolay ulaşılabilen kolaylaşan şey
haline geliyor. Para da olabilir, gıcır gıcır bir arabada olabilir örnekleri
çoğaltabiliriz. Mesela şarkıcılar… efsaneleşmiş isimleri hep eski yıllarda
görürsünüz. Tek kanallı dönemlerden bahsediyorum; televizyon kanalı tek, radyo
sayısı az, youtube mutup geçtim internet… bilgisayar bile yok, paket
büyüklüğünde bir walkman, içinde kaset sar
babam sar… E düşününce hiçbir şey yok. İster istemez o
zamanlarda hayatı bir nebze de olsun renklendirebilen insanlar ölümsüzleşiyor, efsaneleşiyordu;
Müslüm Gürses, İbrahim Tatlıses, Orhan Gencebay gibi… Yeşilçamda, Türkan Şoray, Kadir İnanır, Kemal
Sunal, Cüneyt Arkın gibi…
Şimdiye gelelim?
Tat veriyor mu? Hadi bakalım…
Bakıyorsun…
Kaseti başa almaktan walkman’i
bozmuş neslin son ses dinlediği şarkıcı ya sahneleri bırakmış, ya albüm
yapmıyor, ya da vefat edip çoktan o defteri kapatmış gitmiş. Filmlerini
izlediğin aktörler aktrisler oyunculuğu bırakmış, emekliye ayrılmış gitmiş.
Bulamıyorsun bıraktığın yerde. Yenisine bakıyorsun aynı tat yok. Mecburen elin
eskiye doğru gidiyor, aradığın tadı orada buluyorsun. Bakıyorsun bir duman
yükseliyor parmaklarının ucunda, bir kadehi daha sonlandırıyorsun. Tat orada
çünkü!
Eskiden daha mı güzeldi, yoksa
kolay erişemediğimiz için mi daha güzeldi?
Bu soruların yanıtı uzunca bir
süredir arıyorum.
Bulamıyorum.
*****
*****
Kuru mu kalabalık?
Bu fotoğraf
Tüyap Kitap Fuarı’na giden yolda çekildi.
Tüyap Kitap
Fuarı hınca hınca doluydu.
E bu kadar
kalabalığı görünce insanın gözleri yaşarıyor biliyor musunuz!
Ne kadar
çok okuyan insan varmış be!
Sonra da
araştırma verilerine kulak kabartıyor insan; TÜİK verilerine göre kitap okumaya
ayrılan süre günde ortalama sadece ‘’1 Dakika’’ ymış.
Tüyap? Kalabalık? Kuru mu?
Yorumlar
Yorum Gönder
ne düşünüyorsun?