Bizim Sosyal Yalnızlığımız!
Sosyal medyadan bahsetmek olmazdı tabi bu konuya değinmeden
edemem ben. İlgilendiğim ve sevdiğim bir konudur her zaman Sosyal Medya. Sosyal
Medya diyoruz ama bence parantez içinde ‘Sosyal Yalnızlık’ da demeliyiz. Sosyal
olduğumuzu zannederek belkide kalkışıyoruz bu işe. Perdenin arkasına bilerek
bakmıyoruz biz… ahh biz ahh..
Sanal doyurma işlemi bu, avunma işlemi bu, zaman geçirme
işlemi de diyebiliriz.
Zaman geçirmek! Anadoluda ve pek çok alt seviyedeki kesim için
‘Vakit Öldürmek’ diye tanımlanıyor çoğu zaman. Vakit bazı kesimlerce geçmeyen
ve öldürülmesi gereken bir şey gibi tanımlanıyor. Ne garip! Avrupalılara
özeniyoruz ya mesela sürekli: ‘Adamlar yapıyo yaaa..’ yada ‘Vay bee.!’ diye başlayan cümleleri çok
duymuşsunuzdur. Ben işte oradan sesleniyorum size. Neden bu kadar özeniyoruz ki?
O öldürülmesi gereken zamanı neden daha yapıcı şeyler için harcamıyoruz? Bu kadar
fazla özeneceğimize biz de yağmasak da en azından gürlesek fena olmaz mı? Bence
bu konu çooook tartışılır…
Pazarlama açısından pek çok markaya destek sağladığı kesin
orada herkes hem fikir. Çünkü orayla ilgilenen insan kitlesi bi hayli var ve
reklamlar orada olmalı. Ayrı bir dünya orası.
Benim bu yazıda değinmek istediğim konu bizim şu ‘Sosyal
Yalnızlığımız’. Aslında baştaki anlattığım konuyla biraz daha paralellik
göstermiyor değil hani.
Bizim sosyal yalnızlığımız ele avuca sığmıyor. Kimileri ‘Aman
yaa.. Bizim gezeceğimiz,yapacağımız, edeceğimiz çok şey varda biz yapmıyoruz
sanki biz öyle çok zengin değiliz bunla yetiniyoruz işte’ diyor. Peki biz bu kadar dar çerçevede mi bakıyoruz
her şeye? At gözlüğünüzü çıkarın lütfen.
Sorunumuz ne biliyor musunuz? Bir ‘ben’ olamadık yani ‘biz’
olamadık. Sosyal medya deyince akla ilk gelen web sitesi ‘Facebook’ oluyor hep.
Doğrudur. Maşallah! Yalnızlığımızı iyi
gideriyor doğrusu. Sonra sıralarız ‘ıı şey Twitter, Youtube, Myspace, Tumblr….’
falan filan. Facebook’da en son eklenen uygulamalardan biride ne olduğunu
hepimiz biliyoruz: ‘Duygular’. İnsanlarımız zaten göstere göstere yada gizliden
gizliye zaten yalnızlığıyla güzelce sevişiyordu Facebook’da. Peki şimdi ne oldu? bu eklenince ayan beyan ortaya çıktı her şey yani yorganı kaldırdık.
Evlenirken, arkadaşlarla bir yere gidince, okulu bitirince,
AVM’ye gittiğinde, yemek yediğinde, spor yaptığında, canın sıkıldığında,
keyiften geberirken, yatmışken, bayılmışken, tuvaletteyken vs. vs. her şeyimizin içinde değil mi zaten bu
Facebook? Eee yalnızlık değilde ne bu ?
‘Bak ben buradayım, bak ben bunu yaptım, Şşş sana diyorum
yalnız değilim ben ha!’ diyorsun resmen. Hayatımızın bir parçası değil bu
hayatımız oldu.
En büyük yalnızlığı başta ‘Mark Zuckerberg’ ortaya koymuş
zaten. Kimsenin dikkatini çekiyor mu acaba. Okuldan atılan çocuk ne olur yalnız kalır
tabi e sonra ne yapar bir site açar ve arkadaşlarıyla oradan iletişim kurar ve
site tanındıkça sevilir sevildikçe bizim Mark zenginleşir. Siteyi biliyorsunuz ‘Facebook’.
Araştırmalarda ortaya koyuyor ve ben bu yazımda da
söylüyorum:
‘ Sosyal Medya
eşittir Yalnızlık!’
Parlak zekamız ‘Twitter’da, o cool fotoğraflarımız ‘Instagram’da, nerdeyiz ‘Foursquare’, kendi yarattığımız
dünyamız ‘Facebook’
Peki, ‘ben kimim?' diye soran var mı?
Facebook da artık yaşlanmış , üyelerde gençlerde terkediş varmış artık yetişkinlerde ise daha cok artış.
YanıtlaSilAklıma bi soru takıldı gençler mi artık yalnız değil yetişkinler mi yalnızlığa doğru yelken açıyor ? Ya da diğer bir çelişki : Gençler olarak bizler ne zaman yalnızlıktan vazgeçmişiz ki daha Facebook kullanıcısıyız.
Artık sosyalleşmek adına asfaltta top koşturmaca , balkon da dışarıyı izlemece , çardak da kahvaltı dışarı kokmayan bir hayatın içerisindeyiz.İtiraf etmek zorundayız ki sosyalleşmek isteyerek asosyalleşiyoruz.
Kardeşim yazın için teşekkürler , nice güzel yazıları paylaşmanı dilerim :)
Teşekkür ederim. Sen de güzel özetlemişsin :)
YanıtlaSil