Yokluğun Boşluğu



Bir De Baktım Yoksun

Öncelikle şunu belirtmek istiyorum, bir insanın hayatında önemli derecede değer taşıyan birinin yokluğu insanı sarsan ve hayat boyu dikkatini dağıtan önemli bir yalnızlık unsurudur.
Ben bunu Puzzle da kaybolan tek bir parça gibi görüyorum. Hani o bir parça resmin bütününü tamamlayacak tek bir şey ve çok şey demek. Ve dikkat edin bugün pek çok insan, o bulunamayan bir parçayı kaybettiği için ya da aradığı için belkide hala tamamlanamıyor.
Vidaları sökülmüş bir makine gibi ya da…   hani vidalar olmadan da çalışır ama yana düştüğü zaman parçalar birbirinden ayrılır ve bir kez daha birleştirmek gerekir, bunun gibi…

Yekta Kopan’ ın bu güzel kitabı 4 yıl önce 2 ödüle layık görülmüş. İnsanın düşüncesinde direk olarak ‘Eğer ödül aldıysa iyi bir kitaptır’ düşüncesi için gayet uygun bence.
Millet olarak kitap okumamamız ve de ürettiğimiz bahaneler için belkide farklılaştırıcı olabilir kitabın bu özellikleri.





Bitirdikten sonra sarsmadı desem yalan olur. Sonra kayıplar, gidişler, vazgeçişler…  düşünebiliyorsunuz. Kitapta da geçen aileden birinin yokluğu:  babanın yokluğu önemli bir yer tutuyor.  Beni hüzünlendiren nadir kitaplar arasına ekledim bile. Ne zaman okuduktan sonra bi köşeye koysam ortamın havasına hüzünlü bir fon müziği verdiğini hatırlıyorum.

Hiç düşündünüz mü?
Kimler geldi kimler gitti. Gidişlerin o doldurulamaz parçası bizi pili olmadan da çalışıyor zannedilen oyuncak bebeklere benzettiğini fark ettim.  Bazı parçalar herhangi biri yerine tek ve önemli parça olmasını arzu ettiğini ya da..
Özellikle aileden birinin yokluğu; yüzünden, duygularından, karakterinden, alışkanlıklarından uzak  ve mahrum kalmanın boşluğunu hissedebilirsiniz. Belkide son olarak bir şey daha eklemem gerekirse şunu söyleyebilirim:


 O doldurulamayan parçayı fark ettirdiği için belkide bir aynayla karşılaşabilirsiniz…


Yekta Kopan


İlk olarak nasıl tanıdığıma geçeyim. NTV de sunduğu kültür sanat programı Gece Gündüz ile tanıdım.
Ve çok sonra o bilinen çocuk filmi Buz Devri’n deki  Sid karakterinin seslendirmesini yaptığını öğrendim. Geçmişten günümüze yabancı filmlerde, özellikle Jim Carrey’nin seslendirmesini yapan kişi olarak biliyordum ve Yekta Kopan olduğunu sonradan öğrendim.
Çok yönlü biri daha tanıdığım için mutluyum. Kitapları olduğunu da öğrendim.
Yani Yekta Kopan hakkında öğrendiklerim basamak basamak ilerliyordu.

Kediler Güzel Uyanır, Aile Çay Bahçesi, Aşk Mutfağından Yalnızlık Tarifleri…  diğer merak ettiğim kitaplar arasında.

Onlardan bir tanesini okudum ben. Kitaplarla ilgili küçük bi araştırma sırasında hem Haldun Taner ödülüne layık görülmesi ve hem de Yunus Nadi ödülü kazanması ‘Bir de Baktım Yoksun’ da dikkatimi çekenler arasındaydı. Etkileyen bir şey varsa o da ismiydi. Kapaktaki fotoğraf isimle birebir örtüşen biçimdeydi. Büyük olasılıkla havanın bulutlu olduğu bir gün ve grinin açık bir tonu…
Boş banklarlar… ve denize bakan manzara…  güzel betimleme.

Yorumlar

Popüler Yayınlar