Yılı Bitiren Yazı
2015 olmak.
365 gün boyunca tarih ibaresinde 2014
yazan yerin bi anda tek sayı atarak 2015 olması.
Tek sayı atması…
O tek sayı için saniyeler, dakikalar,
saatler, günler, haftalar, aylar bir araya geldi.
Tek bir sayı için bir çok şey…
Bir yılı bitirmek, gelirken sevinçle
karşıladığın yılı, bitirirken el sallayarak noktalamak.
Ve bu noktalama berberinde umutla ve
mutlulukla karşılanan yeni bir yılı da beraberinde getiriyor.
Ahh biz…
Gelirken sevinçle karşıladığımız zamanı
giderken adını bile anmıyoruz.
**
Mesela şimdi sokaklardaki afişlerde,
internet haber sitelerinde, bir araya gelinen toplantılarda,
kısa mesajlarda, zevklerimiz de, güzel
anlarımızda ve adını sayamadığım pek çok şeyde…
yılbaşı, yeni bir yılla ilgili pek çok şeye rastlayabilirsiniz. ‘2014’ün
en iyi filmi, en iyi kitabı, yılın şarkısı, yılın şu kişisi, yılın olay…’
falan filan.
Her taraf şuan bunlarla dolu. Konularımız
değişiyor, düşüncelerimiz yerine yenisini alıyor.
Bir yılı bitirirken bir gözden geçirme
telaşı. Hani bitirdik ama nasıl bitirdik analizi belkide.
Olaylar, insanlar, eserler üzerinden giden
bir analiz. Belkide bizde aynısını
yapıyoruzdur.
Ne yani yapmıyor muyuz? Bazılarımız için
2014 tam bir fiyaskoydu. Beklentilerimiz yeni bir yıldan. 2014’ün güzel bir yıl
olmadığını düşünenler el kaldırsa. Benden onlardan biri olurdum.
2014 biterken aslında yeni bir yılın
tamamen umut dediğimiz motivasyonu üzerinden inşaa edildiği ortaya çıkıyor. Yeni
bir yılın gelişi için koca bir zaman dilimi geçmiş ne de olsa. Yeni bir umut
dünyasının içine girme, eskiyi değiştirme, yenileşme, yeni, yeni, yeni… ‘Umut’ motivasyonu üzerine inşaa edilmiş bir
eğlence şekli.
Dilekleri tutma zamanları var birde. Aşk,
sağlık, mutluluk, para … şu bu, bilmem ne? Neden yani. Koskoca bir yılın bol
paralı geçmesini sağlayacak olan küçük bir kurdele mi, ağaca mı bağlamak
gerekiyor yani. Güldürmeyin beni. Yılbaşının en güzel şans oyunu piyangodur.
Kime vursa yürü ya kulum gücü geliyor. Düşünce olarak inanıştayız sadece. Yoldan
geçin ve üzerinize bir kuş pislesin.
Sonra piyango bileti alın. Artık kime
vurursa…
**
Yeni bir yıl daha geldi. Tek bir sayı daha
attı ömür hanesine. Şu sevinçle karşıladığımız yeni yılın gelişine bir bakıma
üzülen insanlar var mıdır acaba? Farklı bakış açısına sahip kaç kişi vardır?
‘Yeni
bir yılın gelişi aslında yaşlandığımızın, biraz daha ecele yaklaştığımızın
göstergesi aslında’
Diye düşünen kaç kişi vardır?
Bir yıl daha geçiyor üstümüzden. Ama biraz
daha yaşlandığımızı da farkında değil miyiz aslında?
Üzülen insanları da anlamak lazım. Farklı
bir bakış açısına sahip.
**
Şu açıdan da bakabilirsiniz. Yılbaşı
kutlamasında bile siyaset ve din işin içine girebiliyor. Türkiye’ de bir kesim yılbaşı gelince
kutlamasını, eğlencesini, coşmasını yapıyorken diğer bir kesim ise neden Noel’i
kutluyoruz ki düşüncesini savunuyor. Ayrışımları bulmak için fazla detaya
inmemek gerek. Bazılarımız hayatı pencereyi açarak izliyorken diğer bir taraf
pencereyi açmadan camdan da dışarıya bakarak izleyebiliyor. Düşüncelerimiz
farklı. Çoğunluğun buluştuğu noktalarda belirli bir amaç söz konusuysa, mutlaka
o amacı farklı yorumlayanlar illa ki çıkıyor. Farklılıklarımızla birbirimizi
sevmemiz gerek. Belkide hala anlayamadığımız nokta bu.
**
Bizim evde her yılbaşı özene bezene geçer.
Yemeklerimiz yapılır, çerezlerimiz alınır. Karnımız tok girmeye çalışırız yeni
bir yıla. Çünkü yeni yıla girerken ne yaparsan bütün yılda öyle geçermiş
düşüncesi bizde hakim düşüncedir. Bazen çok saçma gelir bu konu bana. Noel
babayı hiç bekledim. Gelse bile inanmazdım. Çok saçma. Bir türlü benimseyemedim
nedense. Neden bacadan giren bir adam beklenilir ki? Kapıyı tıklayıp da girse
insan gibi.
İlla bir aksiyon olacak yani. O yüzden Noel babaya hiç inanmadım. Yıllar
sonra kendi kendimin Noel babası olduğumun farkına vardım. Kendi mutluluğumu
kendim yapıyordum. Hediyeler bacadan düşer gibi bir anda ve farkında olmadan
geliyordu. Geyiklerimin sayısını ben
bile hatırlamıyorum. Hayat işte…
Hep mutlu olmak lazım. Bu yüzden yılbaşına
kahkaha atarak girmeye çalışın. Olmuyorsa bile zorlayın. Belki bu da bir
umuttur. Çünkü şu yılbaşı ağacına bağlanan dileklerin hiçbiri gerçekleşmeyecek.
Ya içimizdeki süper kahraman kendi dünyamızı kurtaracak ya da kurtaracak..
Belkide görürüz içimizdeki süper kahramanımızın kahramanlıklarını. Çünkü filmler
mutlu sona bağlanmadan olmuyor.
Ama evde ailecek oynanan tombalanın tadını
vermeyecek hiçbir özel kutlama. Okuldakinin tadını ‘yeni yıl yeni yıl sizlere kutlu olsun...’ şarkısı ya da. TV karşısında olanın hiçbir şey tadını
vermeyecek. Dansöz’ün çıkmasını beklemek aslında. Yine bir umut diyeceğiz. 8 gelse de bitsem
diyeceğiz. 12 olsa da kutlayıp yatsam ya da. Amortiden parayı kurtarma ihtimali
belkide. Amorti mutlulukları bulma.
Şimdi…
Hadi ayağa kalkalım…
10 dan geriye sayalım.
10…
9..
8…
2…..
1….
‘Hoş geldin 2015’
Yorumlar
Yorum Gönder
ne düşünüyorsun?