Ah Bu Şarkıların Gözü Kör Olsun

Öyle bir Mars olmuşum ki tavlada, Jüpiter’e kadar gitmiş yolum. Ne var yani bunda şimdi, zarlarım, kapılarım, ihtimallerim? Düşeş bile Düşes kadar dikkat çekmiyor bu mevzuda. Saatin kaç geçtiğini de hesaba katarsak epey olmuş olabilir. Hava kararıyorsa suç mu azizim?  Öylece beklerken bir kahvehane köşesinde. Ah ‘Sigaramın Dumanına Sarsam Saklasam Seni…’  desem ayıp mı yani? Hazır, Sonbahar gelecekken ellerim üşümesin diye bu montun cepleri. Yağmur ise daha fazla ıslatabilir yüzümü. Yürümek neticede kararlı bir eylemdir, beklemek de öyle. Tam kararında!

Yağmur mu?

Birden bastırıyorsa sağanak, evet.

Hele bir de kaldırımdan geçiyorsan, hele bir de yollar su birikintileri varsa, hele bir de sen tam kaldırımdan geçtiğin sırada arabanın teki hızlı bir şekilde geçip su birikintisini sana sıçratıyorsa…

Hayat bu…

Üstün başın ‘Özlem’ olabilir.

Geçen arabada Zeki Müren çalıyorsa kardeşim ve içinde ‘Elbet Bir Gün Buluşacağız..’ çalıyorsa o an..

Bir şey demezsin ve diyemezsin. O şarkı çoktan söylemiştir söyleyeceklerini.

Özlemek güzel bir eylemdir son ihtimalde. Dikkate değer bir husus vardır bu noktada yalnız; ‘Beklediğine değiyorsa, kişiye değiyorsa’ güzeldir.

‘Ayrıca Bunun Seninle Ne İlgisi Var?’

Yoksa bu şehrin makyajı da akıyor her yağmurda. Kolay yani elmanın dalından düşmesi, saksının pencereden, gözyaşının gözünden düşmesi. Çekim yasasının muziplikleri bunlar yoksa, ben biliyorum.

O yüzden soruyorum ‘Yol Arkadaşım’  sevdin mi bu şarkıyı yoksa başka şarkıya geçeyim mi?

‘Sarı Laleler’ hafif bir şarkı değildir, bazılarının anlamı derininde saklı. ‘Senden Daha Güzel’  şarkı beğenemez kimse yoksa bu anlamsızlığın ortasında. Bir anlam da sen kat diye yakmak lazım geceyi efkarımızla.

Biz.

Yani bizim gibiler.

Aşktan ve şarkıdan anlayan aşıklar.

‘Kupa Kızı ve Sinek Valesi’ ni de anlamak lazım Teoman’ ı sesinde.

Sana sensiz geçecek bir Sonbaharı anımsatıyorsa.

Neden dinlenmesin ki?

‘Mimoza Çiçeği’ şarkısı Volkan Konak sularında. Hele bir de Nazım Hikmet’ ten dizeler de varsa o şarkının içinde yani tadından yenmez dostum.

E nihayetinde şarkı bu yenmiyor, dinleniyor bunu bilerek tüketemezsin ki!

Şarkı dediğin tükenmez.

Tüketmek bize göre değil.

Bir aşkı

İki şarkıyı tüketemezsin.

Ama işte insan anlamaz bunu ‘Hep Sonradan’ anlar.

Mesela yeni bir şarkı çıksın, sevsin o şarkıyı kişi, ohoo… dinler de dinler.

Mümkünse yeri geldiğinde bazı şarkılar. Yoksa gerisi teferruattır.

‘Arka Koltukta Unutulmuş Gibi’ yapmayalım şarkıları lütfen.

Yeri geldiğinde bağıra bağıra…

Yeri geldiğinde sessiz sessiz…

Şimdi anladınız mı?

Haydi iyi dinlemeler.