İkinci Yaşa Basmak!

Bu gün o gündür dostlar!

Hangi gün mü bugün? Bugün 2 yıl oldu bu sayfa.

25 Ocak 2014’ te ilk yazımı buraya taşımışım. Ve sormuşum size ‘’Gerçek Mutluluk Nedir?’’ diye. Sorgulanmaya değer bulduğum bu hayatta da sürekli sorgulamamız gerektiği gibi direk soruyla başladım bende yani.

Gerçek mutluluğun tarifini yapmışım o yazıda kendimce. Kimi onla mutlu, kimi bunla mutlu peki sen neyle mutlusun diye sormuşum? Hala bulabildik mi bunun cevabını, yoksa hala arıyor muyuz? Arıyorsak eğer küçük bir ipucu vermek isterim:  Sevdiğiniz şeyden vazgeçmeyin, ilerletin, üzerine gidin…

Bu gün itibariyle 2 yıl oldu bu sayfa. Geriye baktığımda 50 küsur yazı yazdığımı görüyorum. Siyaset, spor, edebiyat, teknoloji… ve daha fazlası konularında yazdığım yazılar gözüme çarpıyor. Hayatımda yazılmaya değer bulduğum nice konular ise beynimin kıvrımlarında dolaşmaya devam ediyor. Günü geldiğinde, yazılmaya değer bulunduğunda parmaklarımdan akmaya başlayacaktır.  Yazılarımı okumayı unutmayın daha doğrusu okumayı bırakmayın.

Hadi biraz da özeleştiri yapayım. 2 yıl da az yazdığımı düşünüyorum. Bunun en azından x2 olması gerekiyordu yani 100 civarında yazıyla burada olmalıydım. Bunu hem hayatın sorumluluklarıyla uğraştığım zamana bağlıyorum hemde gerektiği önemi vermediğime bağlıyorum. Sonuç olarak daha çok düşünce daha çok yazı demektir, daha çok yazı ise daha çok düşünce demektir. Düşünce fırtınası içinde yeni bir dalga oluşturmak gerek yani cılız bir rüzgarla da yaprak bile kımıldamıyor. 

Yaprağı, ağacı, beyinleri, yer yüzünü sarsmak gerek!

Nice 2 yıllara demiyorum.

2’ nin yanına bir tane 0 koymanızı diliyorum.

Ve katlarını…