Samimiyetin Barkodu Yoktur





1 TL 09 kuruş var otobüs kartında. Lanet olasıca makine 1 kuruş yok diye ‘daat daat daat!’ diye ötüyor.  ‘El insaf ulan…  1 kuruş be!’ diyemiyorsun salak makinanın plastik yapısına bakıp. Elektronikleşmeye geçtikçe bunun hazımsızlığını daha çok yaşayacağız ne yazık ki.

Ayrıca bu kart doldurma sistemlerinde gişe görevlisiyle iletişim durumunu da kaldırdılar ey millet! Ulaşım hatlarının olduğu yerlere büyük bir makine koydular ve oradan dolduruyor insanlar kartlarını. Yani artık ‘Selam, merhaba, iyi akşamlar, kolay gelsin abi, şu kadarlık doldurur musunuz, şöyle olmuş, böyle olmuş….’ diyemiyorsunuz karşınızda insan yok. Fark ediyor musunuz? O koca koca alışveriş merkezlerinde de aynı şey geçerli. Son olay da şuydu: Market kasiyeri de yok artık ürünleri alıp alıp direk olarak barkodu okutup sonra karttan parayı ödeyip öyle gidiyorsunuz. İletişim sıfır, temas sıfır. Mallaşma hatsafada.

Yıllar geçtikçe  mahallenin o göbekli bıyıklı bakkalını özlüyor insan. O samimiyeti o sıcaklığı o yakınlığı arıyor insan. 2 dakikalık muhabbeti arıyor insan. 50 kuruşun çıkmadığı zaman ‘Aman ne olacak sonra verirsin..’ diyenini arıyor. Bakkal defterine yazmayı özlüyor.  Mesela süper marketlerin o moderliğiyle övünenlere şunu sormak lazım: ‘Bulamadığın samimiyeti barkodun ince çizgilerinde mi buluyorsun?’ diye. Sana anca büyük markalar alışveriş yaptığınca puan verir daha güzel kazandırmak için daha çok alışveriş yaparsın ve hatta ihtiyacın olmasa bile alırsın sağılacak inek gibi kullanılırsın demek gerekir. Puan verirler sana puan alırsın, puan toplama sistemi vardır hani. Sana puanını verir büyük markalar.


Ne yazık ki puan muan, elektronikleşme…   iletişimsizlik ve mallık demek. 
Yıllar geçtikçe daha iyi anlıyor insan bu durumu. 
Umarım düzeltiriz çok geçmeden.

Yorumlar

Popüler Yayınlar