Beni Yaz Diye Mırıldanıyordu



Siyasi konularla uğraşmayayım diyorum ama bence şansını zorluyor siyaset.
‘Beni yaz…  beni yaz…!’  diye mırıldanan bir çocuk gibi yanımda resmen.
Hatta şuan bu satırları yazarken bile Cumhurbaşkanı seçimi için aday gösterilen ‘o biri’ nin  seçim çalışması arabası mahallemizin ortasında seçim şarkısı sonuna kadar açılmış bir şekilde ilerliyor ve ben rahatsız olmanın ötesindeyim.

Ülkemizde seçimlerle ilgili ciddi bir sorun var.
Üniversite için tercih yapmaya hazırlanan bir öğrenci adayı gibi aynı ülkemiz.
Her yıl bir ‘umut’ vardır içinde ve sürekli bir şeyleri tercih ediyordur ve aklında sürekli ‘Bu sefer olacak…’  mantığı gizlenmiştir. Hedefler hayaller güzel şeydir.

*

Her yıl neredeyse seçim olur; semtlerin içinden seçim arabaları müziğin sesi sonuna kadar açık ve o şekilde kendini tanıtmaya çalışır, parti liderleri meydanlarda mikrofonun sesi sonuna kadar açık; aklınca rakiplerinden daha haklı olduğunu iddia etme çabası içinde, meydanlar binlerce, yüzbinlerce insan… 
Yüksek sesle anlatmak sanki bir şeyler anlaşılmıyormuş gibi bir hava yaratıyor.
Pankartlar, sloganlar, gösteriler, dağıtımlar, hediyeler, flamalar, kumanyalar…

Hayırdır savaşa mı gidiyoruz?

**

Ülkemizde güven sorunu yok. Yıllar içinde bir parti kurulur o parti desteklenir güven veriyorsa devam edilir, vermiyorsa yok edilir.
Güvenle ilgili herhangi bir sorunumuz yok. İstendiği zaman her türlü destek verilir. Yeter ki sorunları çözsün mantığıyla hareket edilir. Ama sorunlar hiçbir zamanda tamamen bitmedi.
Sadece iktidara gelen liderler ‘düzeltmiş gibi’ yaptı. Aslında düzelen, sorunların yarısıydı ve bazı sorunlar hala devam ediyordu.
İnsanlar güvendiği için onu seçmişti, güven duygusu sürekli aramızda olan bir duyguydu ve hiç bitmedi, gerektiğinde çok güvenildi, yetmediğinde yok edildi.

**

Her zaman söylemişimdir ve yine söylüyorum. Türkiyede siyaset,  ne dediği anlaşılamayan, çile ve acı çekmiş ve hala da çekmeye devam eden bir adam gibi.
Ben ona benzetiyorum. Yıllar boyunca iktidarda olanlar, sözü geçenlere kulak kesildi ama sözü geçmeyen ve arkada kalanlar ise bir köşede silinmeye maruz bırakıldı. Sonra bu gibi durumlar filmlere, şarkılara ve pek çok esere yansıdı yıllar sonra.
İnsanların içine karabulut gibi çöktü. Ayrışan insanlar oldu. Birbirimize sanki bir düşman gibi yaklaşım sergilemek hep bu yüzden oldu.

Seçmek kolay devam ettirebilmek zor oldu.
Benim istemeyerek de olsa ‘Siyaset’ konusunda bunları yazmam ise yine bir seçim dönemi oldu.
Cumhurbaşkanlığı ilk defa halkın seçimiyle belirlenecek.

Temiz, düzgün, tarafsız, ileriyi düşünen, ayrıştırmayacak, koparmayacak, yükseltecek, yüceltecek, tarafsız, dürüst, bilgisi ve birikimi yeterli, liderlik karizmasına sahip bir Cumhurbaşkanı görmek istiyorum.

Umarım her şey gönlümce gönlümüzce olur.


Yorumlar

Popüler Yayınlar