Hadi Bakalım



SEVEMEDİĞİM KONU: SİYASET

Hiçbir zaman barışamadım bu konuyla. Kültür, politika, ekonomi, spor, para, seçimler, rant, yolsuzluk…   gibi kelimelerin bolca bulunduğu konudur ‘Siyaset’. Oyunu verdiğin kişi  veya kişiler başa geçer ve beni, seni, bizleri yönetmeye başlar. Senin düşüncen dışında farklı düşünenler de çıkar, tartışırsın, kavga edersin, öldürürsün, ya hapse ya mezara girersin… Ama kazanan sen olamazsın hiçbir zaman. Kazanan yöneten(ler) dir. Kazancı olmayan her boğaz patlatmanın boşa gittiğini fark ediyoruzdur umarım. Ve insanlar (genelde) ülkelerin siyasetlerine kurban gider, isimsizce gider aradan. En çokta buna üzülürüm ben.

Son günlerde gündemde olan konuya değinmezsem bana çok dokunur. Malum seçimler yaklaşıyor ve özellikle muhalefet partileri birbirleriyle sıkı bir yarışta. İktidar partisinin son günlerde konuşulan ses kayıtları (telefon görüşmeleri) internete sızdı.
Bu olay sosyal medya aracılığıyla insanlara ulaştı bile. Herkesin dilinde yolsuzluk, vurgun, paralar, kaçırmalar, saklamalar vb. yazılar, espriler yapılıp duruyor.
Muhalefet partileri bu konuşmaların baştan aşağıya doğru olduğunu düşünüyor. İktidar partisi ise montaj olduğu görüşünde.

Siyaset konusunu sevmediğimi daha öncede söylemiştim.
Kirli, pislik, lanet bi konu.  
Neresinden tutsan orası seni içine çekiyor, sakız gibi düşünün.
Küçücük bir yanılsama bile insanların düşüncesinde ‘Aaa bak kesin o partiden bu’ görüşüne bile bağlatabiliyor.
Bölünmelere sürüklüyor ister istemez ve ayrışmaya kadar varabiliyor.


Açık bir şekilde görüşümü dile getireyim ben.
Telefon görüşmeleri gerçek olsun veya olmasın bu telefon görüşmeleri iktidar partisine yani AKP’yi kirlettiği apaçık ortada. Çünkü bu telefon görüşmeleri gerçekten küçük bir konu değil. Devleti de işin içine katıyor bu konu yani hafife alınacak bir şey değil. Paralardan bahsediliyor, saklamalardan, eritmelerden…  Algılarda yanlış düşüncelere sebep oluyor.
Adı kirlendi hükümetin. AKP’ nin kendisini temizlemesi için ya bir şeyler yapması gerek yada susması lazım 30 Mart’a kadar.

Kendisine güvenen AKP’nin bu konuyla ilgili nasıl bir açıklama yapacak merak ediyorum doğrusu. Bu görüşmeler ele avuca sığacak cinsten değil. Herhangi bir partinin tarafını tutmadan tarafsız bir şekilde konuya bir bakın derim.
Bazı şeyler pekte normal değil.
Bu anormalliği fark edin,
Ne olur!



5 SORUDA İNTERNET YASASINI GENEL BİR BAKIŞ


Bugün yeni bir şeyle daha karşılaştım.
İnternete girdiğim yerde (T.C. kimlik numaramı yazdığım sayfada) yeni bir platform oluşturulmuş; ön bilgilendirmeler gelmiş ve son bir maddeyse dikkatimden kaçmadı
Yasaklı sitelere girildiği takdirde IP adresinden bulunup ceza verilecektir’ şeklinde bir madde.
Filmin şimdi başladığının farkında mısınız?
Ufak ufak başlıyor ve…  bir dağ gibi büyüyecek
‘Yasaklı’ siteler denildiğinde ilk akla gelen şeyi düşünen büyük bir yanılgıya da düşer.
İlk bakışta gördüğünüz şekliyle düşünmeyin, konuya biraz daha farklı bakarsanız durumu gayet iyi kavrarsınız.
Kısaca, özgürlüklerimiz kısıtlanıyor farkında mısınız?
Bana sorarsanız söyleyeyim, şaşırmadım ama alışmam lazım biliyorum.



Son yazımda 5 Soru sormuştum bu konuya ilişkin ve bunları biraz daha açmak istiyorum.

1 Onaylanan bu yasanın internet yasası olarak değilde ‘İnternet Sansürü’ olan algısını nasıl kırmayı düşünüyor hükümet?

(İnternet Sansürü olarak algılanması şaşılacak şey değil zaten. Kısıtlanan ve daraltılan şeyler insanlarda farklı tepkiler oluşturur. Kısıtlanan insanlar ‘özgürlüğünün’ gittiğini düşünür aslına bakılırsa bende öyle düşünüyorum. İnsanlar zaten televizyonlarda, radyolarda izledikleri, dinledikleri ve takip ettikleri programlarda gündelik hayatta sıkça söyledikleri şeyleri duymaması onlarda ‘yasak’ değilde ‘komik’ algısıyla meşgul. Bunlarla da meşgul oluyoruz.)


2- Yetkili birinin veya birilerinin bu yasaya nedir ne değildir şeklinde bir açıklama yapsa ve herkes bilgilense doğru olmaz mı? Kafadaki karışıklıkları giderseler en azından...

(Devlet büyükleri bir şeyler tasarlar, meclise sunar ve meclis kabul ederse insanlar (vatandaşlar) ona uymak zorundadır. Biri de sormaz neden?diye. Neden bunu uyguluyoruz ki? Biri veya birileri baş kaldırsa, nadiren de olsa soru sorsa, hemen başını eğdiriyorlar,
Sesini kesiyorlar, hor görüyorlar, yalnızlaştırıyorlar.
Madem böyle bir durum var ülkemizde. Peki neden devlet büyüklerimiz  bu konu için herhangi bir girişimde bulunmuyor. Neden böyle tuhaf, bölük pörçük belgelerle, haberlerle kafamız karışıyor ki? Net bilgi sağlamak lazım. Bunu da devletin sağlaması lazım.)


3 - Özgürlük alanımızın kısıtlandığını düşünüyor muyuz?

(Bunu düşünen binlerce insan vardır eminim. Bir bakıma kısıtlama bu. Biraz da ‘Yeter be! Hükümete dil uzatmayın artık’ tır. Daha geçtiğimiz günlerde yine Taksim’de protesto gösterileri yapılmış yeni internet yasası için. Peki bazılarımız soruyor mu kendine insanlar neden böyle şeyler yapıyor diye?Neden bir isyan havasındayız diye sürekli..

Aklım sorularla dolu ama cevaplar yok. Özgürlüğümüzün kısıtlandığını düşünenlerdenim bende. Elimden bir şey gelmemesi de canımı sıkan şeyler arasında. Ama insanlardaki başkaldırı sevdası bir bakıma içimi de rahatlatmıyor değil hani. Bazen bazı şeylere karşı yapılan tepkiler büyük fırtınaların habercisi oluyor çünkü)


4-   Bunca yıl aradan sonra neden böyle bir yasa çıkarmak gereği duyuldu ve neden onaylandı bu yasa, sebebi ne?

(Dünyada da uygulanıyordu zaten denildi. Şimdi mi yaşamaya başladık biz? Neden şimdi biri bunu açıklayabilir mi? Tüm siyasi gelişmelerden uzak bir şekilde ve tarafsızca, güvenine sadık bir biri veya birilerle bu yasanın yapılığını kim ispatlayabilir?

İnsanların belirli kişi veya kişilerden korunması düzgün bir şekilde sağlanacak diye bir bilgi daha var ama ne derece uygulanacak bu? Yaşayacak öğreneceğiz…)


 5 - Ve ilerde neler olacak? Nasıl protestolar göreceğiz, kimlerin kızgınlığını göreceğiz ekranlarda, nasıl cezalar alacağız… kısacası ilerde nelerle karşılaşacak bu millet?

(Protestoların başladığını duymaya başladık bile Taksimde yine bir şeyler başladı. Daha da devam eder bu böyle. İnsanların ölmesiyle genelde fark ediliyor ya bir şeyler, inşallah böyle olmaz durum. Biliyorsunuz gösterilen tepkilerde, başkaldırılarda, direnmelerde, itirazlarda…  hep birileri yaralanır birileri zarar görür hatta ölürler bile.  Kendini bu yola adayan, ışığı arayan insanlar kendini feda etmekten çekinmiyor. Millet olarak da zaten baş eğmeye gelemiyoruz zaten. Peki neden baskı altına almak gibi bir düşünce içine düşülüyor ki?

İdamını bekleyen mahkum gibi zamanı geçirmek bize göre değil. Bekliyoruz ve bekleyeceğiz de ilerde neler olacak diye. Sahi, neler olacak hiç düşünüyor musunuz? Belki internette fark edilmeden yaptığınız bir şey için veya haberiniz olmadan haksız yere aldığınız bir ceza için uğraşacağınız günleri tahmin edebiliyor musunuz? Tamam, güvenlikle ilgili belirli düzenlemeleri kapsıyor bu yasa ama fark edilmeden bazı özgürlüklerimizi elimizden bir kuş gibi uçurmayacakları ne malum?)

Ben tahmin edebiliyorum bazı şeyleri.
Peki ya siz?

Yorumlar

Popüler Yayınlar